رفع
المرأة صوتها
على زوجها
56- Kadının Kocasına
Karşı Sesini Yükseltmesi
أخبرني عبدة
بن عبد الرحيم
المروزي قال
نا عمرو بن
محمد يعني
العنقزي قال
أنا يونس بن
أبي إسحاق عن
عيزار بن حريث
عن النعمان بن
بشير قال
استأذن أبو
بكر على النبي
صلى الله عليه
وسلم فسمع صوت
عائشة عاليا
وهي تقول
والله لقد
علمت أن عليا
أحب إليك من
أبي فأهوى
إليها أبو بكر
ليلطمها وقال
يا ابنة فلانة
أراك ترفعين
صوتك على رسول
الله صلى الله
عليه وسلم
فأمسكه رسول الله
صلى الله عليه
وسلم وخرج أبو
بكر مغضبا فقال
رسول الله صلى
الله عليه
وسلم يا عائشة
كيف رأيت
أنقذتك من
الرجل ثم
استأذن أبو
بكر بعد ذلك
وقد أصطلح
رسول الله صلى
الله عليه
وسلم وعائشة
فقال أدخلاني
في السلم كما
أدخلتماني في
الحرب فقال
رسول الله صلى
الله عليه
وسلم قد فعلنا
[-: 9110 :-] Nu'man b. Beşir
anlatıyor: Hz. Ebu Bekr, Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'in yanına girmek
için izin isteyince Hz. Aişe'nin sesini yükselterek:
"Valiahi!
Ali'yi babamdan çok sevdiğini biliyorum" dediğini duydu ve: "Ey falanın
kızı! Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'e karşı sesini yükselttiğini
görüyorum" diyerek üzerine yürüdü; ama Allah'ın Resulü (Sallallahu aleyhi
ve Sellem) onu tuttu. Hz. Ebu Bekr kızgın bir şekilde çıkınca Resulullah
(Sallallahu Aleyhi ve Sellem): "Ey Aişe! Seni nasıl da adamdan
kurtardım" dedi. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) ve Hz. Aişe'nin
barıştığı bir zamanda Hz. Ebu Bekr girmek için izin istedi ve: "Kavga
yaparken beni yanınıza aldığınız gibi barışık olduğunuz zamanda da girmeme izin
veriniz" dedi. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Öyle
yaptık" buyurdu.
Tuhfe: 11637
8441. hadiste tahrici
yapıldı.
غضب
المرأة على
زوجها
57- Kadının Kocasına
Kızması
أخبرنا علي
بن حجر قال
أنا علي وهو
بن مسهر عن هشام
عن أبيه عن
عائشة قالت
قال رسول الله
صلى الله عليه
وسلم إني
لأعلم إذا كنت
عني راضية
وإذا كنت علي
غضبى قلت بم
تعلم يا رسول
الله قال إذا
كنت علي غضبى
فحلفت قلت كلا
ورب إبراهيم
وإذا كنت عني
راضية قلت كلا
ورب محمد قلت
صدقت يا رسول
الله ما أهجر
إلا اسمك
[-: 9111 :-] Hz. Aişe der ki: Resulullah
(Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Benden razı olduğun ve bana kızgın olduğun
zamanı biliyorum" buyurunca: "Nasıl biliyorsun ey Allah'ın
Resulü" diye sordum. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem):
"Eğer
bana kızgın isen: «İbrahim'in Rabbi» diye yemin edersin. Eğer. benden razı
isen: «Muhammed'in Rabbi» dersin" dedi. Ben de: "Doğru söyledin ey
Allah'ın Resulü! Ben sadece ismini bırakıyorum" dedim.
Tuhfe: 17124
Diğer tahric: Hadisi Buhari
(5228), Müslim (2439), Ahmed, Müsned (24012) ve İbn Hibban (7112) rivayet
etmişlerdir.
هجرة
المرأة زوجها
حديث
المتظاهرتين
58- Kadının Kocasından
Ayrı Kalması ve Anlaşma Yapan iki Kadın
أخبرنا محمد
بن عبد الأعلى
قال ثنا محمد
بن ثور عن
معمر عن الزهري
عن عبيد الله
بن عبد الله
بن أبي ثور عن
بن عباس قال
لم أزل حريصا
أن أسأل عمر
بن الخطاب عن
المرأتين من
أزواج النبي
صلى الله عليه
وسلم اللتين
قال الله
تعالى { إن
تتوبا إلى
الله فقد صغت
قلوبكما } فحج
عمر وحججت معه
فلما كان ببعض
الطريق عدل
عمر وعدلت معه
بالإداوة
فتبرز ثم
أتاني فسكبت
على يديه
فتوضأ فقلت يا
أمير
المؤمنين من
المرأتان من
أزواج النبي
صلى الله عليه
وسلم اللتان
قال الله لهما
{ إن تتوبا إلى
الله فقد صغت
قلوبكما } قال
عمر واعجبا لك
يا بن عباس
عائشة وحفصة
ثم أخذ يسوق
الحديث قال
كنا معشر قريش
قوما نغلب
النساء فلما
قدمنا
المدينة
وجدنا قوما
تغلبهم
نساؤهم فطفقن
نساؤنا
يتعلمن من
نسائهم وكان
منزلي في بني
أمية بن زيد
بالعوالي
فغضبت يوما
على امرأتي
فإذا هي
تراجعني
فأنكرت تراجعني
فقالت ما تنكر
أأراجعك
فوالله إن
أزواج النبي
صلى الله عليه
وسلم
ليراجعنه
وتهجره إحداهن
اليوم إلى
الليل
فانطلقت
فدخلت على
حفصة فقلت
أتراجعين
رسول الله صلى
الله عليه
وسلم قالت نعم
قلت وتهجره
إحداكن اليوم
إلى الليل قالت
نعم قلت لقد
خاب من فعل
ذلك منكن وخسر
أفتأمن
إحداهن أن
يغضب الله
عليها لغضب
رسوله صلى
الله عليه
وسلم فإذا هي
قد هلكت لا
تراجعي رسول
الله صلى الله
عليه وسلم ولا
تسأليه وسليني
ما بدا لك ولا
يغررك أن كانت
جارتك هي أوسم
وأحب إلى رسول
الله صلى الله
عليه وسلم منك
يريد عائشة
فكان لي جار
من الأنصار
وكنا نتناوب
النزول إلى
رسول الله صلى
الله عليه وسلم
فأنزل يوما
وينزل يوما
فيأتيني بخبر الوحي
وغيره وآتيه
بمثل ذلك وكنا
نتحدث أن غسان
تنعل الخيل
لتغزونا فنزل
صاحبي يوما ثم
أتاني عشاء
فضرب بابي ثم
نادى فخرجت
إليه فقال حدث
أمر قلت ما
حدث أحدث غسان
قال لا بل هو
أعظم من ذلك
طلق النبي صلى
الله عليه
وسلم نساءه فقلت
لقد خابت حفصة
إذا وخسرت قد
كنت أظن هذا
كائنا حتى إذا
صليت الصبح
شددت علي ثيابي
ثم نزلت فدخلت
على حفصة وهي
تبكي فقلت ثم
ذكر كلمة
معناها
أطلقكن رسول
الله صلى الله
عليه وسلم
قالت لا أدري
هذا هو معتزل
في هذه المشربة
فلقيت غلاما
له أسود فقلت
استأذن لعمر
فدخل الغلام
ثم خرج إلي
فقال قد ذكرتك
له فصمت
فانطلقت حتى
أتيت المنبر
فإذا عنده رهط
جلوس يبكي
بعضهم فجلست
قليلا فغلبني
ما أجد فأتيت
الغلام فقلت
استأذن لعمر
فدخل الغلام ثم
رجع إلي قال
قد ذكرتك له
فصمت فجلست
إلى المنبر ثم
غلبني ما أجد
فرجعت إلى
الغلام فقلت
استأذن لعمر
فدخل ثم خرج
إلي فقال قد
ذكرتك فصمت
فوليت مدبرا
فإذا الغلام
يدعوني فقال ادخل
فقد أذن لك
فدخلت فسلمت
على رسول الله
صلى الله عليه
وسلم فإذا هو
متكئ على حصير
قد أثر في
جنبه فقلت
أطلقت يا رسول
الله نساءك
فرفع إلي رأسه
قال لا قلت
الله أكبر لو
رأيتنا يا رسول
الله وكنا
معشر قريش
قوما نغلب
النساء فلما
قدمنا
المدينة
وجدنا قوما
تغلبهم نساؤهم
فطفق نساؤنا
يتعلمن من
نسائهم فغضبت
يوما على
امرأتي فطفقت
تراجعني
فأنكرت أن
تراجعني
فقالت ما تنكر
أن أراجعك
فوالله إن
أزواج النبي
صلى الله عليه
وسلم
ليراجعنه
وتهجره إحداهن
يوما إلى
الليل فقلت
لقد خاب من
فعل ذلك منهن
وخسر أتأمن
إحداهن أن
يغضب الله
عليها بغضب
رسوله صلى
الله عليه
وسلم فإذا هي
قد هلكت فتبسم
رسول الله صلى
الله عليه
وسلم فقلت يا رسول
الله فدخلت
على حفصة فقلت
لا يغررك أن
كانت جارتك هي
أوسم وأحب
رسول الله صلى
الله عليه
وسلم إلى منك
فتبسم أخرى
فقلت أستأنس
يا رسول الله
قال نعم فجلست
فرفعت رأسي في
البيت فوالله
ما رأيت شيئا
يرد البصر إلا
أهبا ثلاثة
فقلت يا رسول
الله ادع الله
يوسع على أمتك
فقد وسع الله
على فارس
والروم وهم لا
يعبدون الله
فاستوى جالسا
وقال أو في شك
أنت يا بن الخطاب
أولئك قوم قد
عجلت لهم
طيباتهم في
حياتهم
الدنيا فقلت
استغفر لي يا
رسول الله قال
وكان أقسم ألا
يدخل عليهن
شهرا من شدة موجدته
عليهن حين
عاتبه الله
[-: 9112 :-] ibn Abbas anlatıyor:
Ömer b. el-Hattab'a, haklarında: " ... Eğer ikiniz de Allah'a tövbe
ederseniz, kaymış olan kalpleriniz düzelmiş olur ... " (Tahrim 4) ayeti
inen, Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)'in iki hanımı kimdir, diye hep
sormak istiyordum. Hz. Ömer hac etti ve ben de kendisi ile beraber hac ettim.
Yolun bir yerinde iken Hz. Ömer bir tarafa gitti. Ben de beraberimde olan küçük
su tulumuyla kendisi ile gittim. O ihtiyaç giderdikten sonra yanıma gelince
ellerini yıkaması için kendisine su döktüm ve abdest aldı. O ara: "Ey
Müminlerin emiri! Haklarında: « ... Eğer ikiniz de Allah'a tövbe ederseniz,
kaymış olan kalpleriniz düzelmiş olur. .. » (Tahrim 4) ayeti inen, Resulullah
(Sallallahu aleyhi ve Sellem)'in iki hanımı kimdir?" diye sordum. Hz.
Ömer: "Sana şaşıyorum ey ibn Abbas! Onlar Aişe ve Hafsa'dır" deyip şöyle
devam etti:
Biz -Kureyş topluluğu-
kadınlara tahakküm eden bir kavim idik. Medine'ye geldiğimiz zaman kadınların
kocalarına tahakküm ettiklerini gördük. Bizim kadınlarımız da bunu onlardan
öğrenmeye başladılar. Benim evim beni Umeyye b. Zeyd oğulları yanında yüksek
bir yerde idi. Bir gün ben hanımıma kızdım ve onun bana cevap verdiğini gördüm.
Onun cevçıp vermesine karşı çıkınca: «Cevap vermeme niye karşı çıkıyorsun?
Valiahi, Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)'in hanımları ona cevap
verirler ve bazen de birinin onu gün boyunca akşama kadar terkettiği olur»
dedi. Ben de bunun üzerine Hafsa'nın yanına gittim ve:
«Sen, Resulullah
(Sallallahu Aleyhi ve Sellem)'e cevap verir misin?» dedim. O: «Olur» deyince:
«Birinizin onu gün boyu akşama kadar terk ettiği de oluyor mu?» dediğimde,
yine: «Evet» dedi. Ben de: «Sizden bunu yapan hüsrana ve zarara uğramıştır.
Sizden biriniz Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)'in gazabından dolayı
Allah'ın öfkesine uğramayacağına dair emin olabilir mi? O, mutlaka helak olur.
Sen, Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)'e karşı cevap verme ve ondan bir
şey istemeyip aklına geleni benden iste. Kumanın senden daha güzel ve
Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)'in yanında senden daha sevimli olması
seni aldatmasın» dedim." Burada Hz. Aişe'yi kasdetti.
Ensar'dan bir komşum
vardı ve Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'in yanına bir gün ben, bir
gün o nöbetleşe inerdik. Bana, Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'e gelen
vahyi ve başka haberleri getirirdi. Ben de ona bunun gibi haberler getirirdim.
Bu ara biz aramızda Gassan'lıların savaş için atlarını nalladığını konuşurduk.
Bir gün arkadaşım Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'in yanına indi ve
akşam gelip kapımı çalarak beni çağırdı. Ben yanına geldiğimde:
"Bir olay
oldu" diye sorunca, ben: "Ne oldu? Gassan'lılar mı geldi?"
dedim. O:
"Hayır! Daha kötü.
Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) hanımlarını boşadı" deyince, ben
de: "Hafsa hüsrana ve zarara uğrayanlardan oldu. Bunun böyle olacağını
biliyordum" dedim. Sabah namazını kıldıktan sonra elbiselerimi giyip
aşağıya indim ve Hafsa'nın yanına geçtim. O ağlıyordu." -Sonra buna benzer
bir şeyler söyledi.- "Ona: «Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) sizi
boşadı mı?»" dediğimde: "Bilmiyorum! Kendisi şu yatak odasına
çekildi" cevabını verdi. Ben de onun siyah kölesini çağırdım ve:
"Ömer için izin iste" dedim. Köle içeri geçip geri çıktı ve yanıma
gelip: "Ona geldiğini söyledim cevap vermedi" dedi. Ben de minberin
yanına gittim orada bir grubun oturduğunu gördüm. Bazıları ağlıyordu. Ben de
biraz oturduktan sonra bu yaşananlar bana ağır geldi ve tekrar kölenin yanına
gittim ve: "Ömer için izin iste" dedim. Köle içeri girip tekrar çıktı
ve yanıma gelip: "Ona geldiğini söyledim, ama cevap vermedi" dedi.
Minbere oturdum. Yine durum bana ağır geldi ve bir daha kölenin yanına gidip:
"Ömer için izin
iste" dedim. Köle bir daha içeri girip geri çıktı ve yanıma gelip:
"Ona geldiğini
söyledim, yine cevap vermedi" dedi. Ben de döndüm ve gidiyordum ki köle
beni çağırıp: "Gir, sana izin verdi" dedi.
içeri girip Resulullah
(Sallallahu aleyhi ve Sellem)'e selam verdim. Kendisi hasıra yaslanmış ve
hasırın izi yan tarafına çıkmıştı. "Ey Allah'ın Resulü! Hanımlarını
boşadın mı?" dedim. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) başını bana
kaldırıp:
"Hayır"
deyince: "Allahu Ekber! Ey Allah'ın Resulü! Bizleri bir görseydin! Biz
Kureyş topluluğu- kadınlarına sözü geçen bir kavimdik. Medine'ye geldiğimiz
zaman kavmin kadınlarının kocalarına galip geldiklerini gördük. Bizim
kadınlarımız da bunu onlardan öğrenmeye başladı. Ben de bir gün hanımıma kızdım
ve o da bana cevap vermeye başladı. Onun cevap vermesine karşı çıkınca: «Niye
cevap vermeme karşı çıkıyorsun? Valiahi, Resulullah (Sallallahu aleyhi ve
Sellem)'in hanımları ona cevap verirler ve bazen de birinin onu gün boyunca
akşama kadar terkettiği olur» dedi. Ben de: «Onlardan bunu yapan kişi hüsrana
ve zarara uğramıştır. Onlardan biri, Resulullah (Sallallahu aleyhi ve
Sellem)'in gazabından dolayı Allah'ın gazabına uğramayacağına dair emin olabilir
mi? O mutlaka helak olur» dedim. Bunun üzerine Resulullah (Sallallahu aleyhi ve
Sellem) tebessüm etti. Ben de: "Ey Allah'ın Resulü! Hafsa'nın yanına
girdim ve: «Kumanın senden daha güzel ve Resulullah (Sallallahu aleyhi ve
Sellem)'in yanında senden daha sevgilli olması seni aldatmasın» deyince,
Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) bir daha tebessüm etti.
"Ey Allah'ın
Resulü! Seninle sohbet etmek istiyorum" dediğimde: «Olur» dedi ve yanına
oturdum. Başımı kaldırıp odaya baktığımda valiahi üç deriden başka göze çarpan
bir şey yoktu. "Ey Allah'ın Resulü! Ümmetine Allah'ın (rızık) vermesi için
dua et. Farisilere ve Rumiara kendisine tapmadıkları halde rızık
vermiştir" dedim. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) oturduğu yerde
doğruldu ve: "Sen şüphe içinde misin ey Hattah'ın oğlu? O kavme iyi
amellerinin karşılığı dünya hayatlarznda verildi" buyurdu. Ben de:
"Bağışlanmam için bana mağfiret dile, ey Allah'ın Resulü!" dedim.
Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) kırgınlığından dolayı hanımlarının
yanına bir ay boyunca girmemeye yemin etmişti. O zaman Allah, ona bundan dolayı
sitem etti.
10080 ve 11546.
hadislerde tekrar gelecektir. 2453. hadiste muhtasar olarak geçti. -
Tuhfe: 10507
Diğer tahric: Hadisi
Buhari (89 (2468, 4913, 4914, 4915, 5191, 5218, 5843, 7256), e!-Edebu'l-Müfred
(835 Müslim 1479 (32, 33, 34), Ebu Davud (5201), İbn Mace (4153), Tirmizi
(2691, 2461, 3318), Ahmed, Müsned (222, 339) ve İbn Hibban (4268) rivayet
etmişlerdir.
اعتزال
الرجال نساءه
59- Kişinin Hanımlarından
Ayrı Kalması
أخبرنا يوسف
بن سعيد قال
نا حجاج عن بن
جريج قال
أخبرني يحيى
بن عبد الله
بن صيفي أن
عكرمة بن عبد
الرحمن بن
الحارث أخبره
أن أم سلمة
أخبرته أن
النبي صلى
الله عليه
وسلم حلف لا
يدخل على بعض
أهله شهرا
فلما مضى تسعا
وعشرين يوما غدا
عليهن فقيل له
إنك حلفت أن
لا تدخل عليهن
شهرا قال إن
الشهر يكون
تسعة وعشرين
يوما
[-: 9113 :-] Ümmü Seleme'nin
bildirdiğine göre, Nebi (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) hanımlarından bazısının yanına
bir ay boyunca girmemeye yemin etti. Yirmi dokuz gece geçtikten sonra onların
yanına girdiğinde, ona: "Bir ay boyunca yanlarına girmeyeceğine dair yemin
etmiştin" denildi. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Bir ay,
yirmi dokuz gündür" buyurdu.
Diğer tahric: Hadisi
Buhari (1910, 5202), Müslim (1085), İbn Mace (2061) ve Ahmed, Müsned (26683)
rivayet etmişlerdir.
أخبرنا يوسف
بن سعيد قال
نا حجاج عن بن
جريج قال
أخبرني أبو
الزبير أنه
سمع جابرا
يقول اعتزل
رسول الله صلى
الله عليه
وسلم نساءه
شهرا فخرج
صباح تسعة
وعشرين فقال
النبي صلى
الله عليه
وسلم إن الشهر
يكون تسعة
وعشرين ثم صفق
نبي الله صلى
الله عليه
وسلم بيديه
ثلاثا مرتين بأصابع
يديه كلها
والثالثة
بالتسع منها
[-: 9114 :-] Cabir anlatıyor:
"Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) hanımlarından bir ay boyunca
ayrı kaldı. Yirmi dokuzuncu günün sabahı Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem)
yanımıza geldi ve: «Bir ay, yirmi dokuz gündür» dedi. Sonra bütün parmaklarıyla
ellerini iki defa birbirine vurdu ve üçüncü defada dokuz parmağıyla ellerini
birbirine vurdu.,,
Tuhfe: 2819
Diğer tahric: Hadisi
Müslim 1084 (23, 24), Ahmed, Müsned (14527) ve İbn Hibban (3452) rivayet
etmişlerdir.
هجرة
الرجل امرأته
60- Kişinin Hanımını
Terketmesi
أخبرنا محمد
بن بشار قال
نا يحيى عن
بهز قال حدثني
أبي عن جدي
قال قلت يا
رسول الله
نساؤنا ما
نأتي منها أم
ما ندع قال
حرثك أنى شئت
غير أن لا
تقبح الوجه
ولا تضرب
وأطعمها إذا
طعمت واكسها
إذا اكتسيت
ولا تهجرها
إلا في بيتها
كيف وقد أفضى
بعضكم إلى بعض
إلا بما حل
عليها
[-: 9115 :-] Behz, babasından, o da
dedesinin şöyle dediğini bildirir: "Ey Allah'ın Resulü! Kadınlarımıza
nerelerinden yaklaşıp, nerelerinden uzak duralım?" diye sorduğunda
Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "0 senin tarlandır, tarlana
istediğin gibi yaklaş. Ona çirkinsin deme, dövme, yediğin zaman yedir, kendine
giyecek aldığında ona da al, onu kendin evin dışında ondan uzak durma. Vaktiyle
siz, onun özürlü olduğu zamanlar dışında birbirinizle içli dışlı olduğunuz
halde nasıl böyle yaparsın?" buyurdu,
Tuhfe: 11385
9106, hadiste tahrici
yapıldı.
كم
تهجر
61- Kadından Ne Kadar
Ayrı Durulur?
أخبرنا محمد
بن رافع قال
نا شبابة قال
نا شعبة عن
منصور عن أبي
حازم عن أبي
هريرة عن
النبي صلى
الله عليه
وسلم قال لا
هجرة فوق ثلاث
ومن هاجر فوق
ثلاث فمات دخل
النار
[-: 9116 :-] Ebu Hureyre'nin
bildirdiğine göre, Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Kişinin hanımından
üç günden fazla ayrı kalması caiz değildir. Her. kim üç günden fazla ayrı kalır
da o zaman zarfında ölürse cehenneme girer" buyurdu.
Tuhfe: 13432
Diğer tahric: Hadisi Ebu
Davud (4914) ve Ahmed, Müsned (9092) rivayet etmişlerdir.
أخبرنا محمد
بن خلف قال
ثنا آدم قال
نا سليمان بن
المغيرة قال
ثنا ثابت
البناني عن
أنس بن مالك
قال كانت صفية
مع رسول الله
صلى الله عليه
وسلم في سفر
وكان ذلك
يومها فأبطت
في المسير فاستقبلها
رسول الله صلى
الله عليه
وسلم وهي تبكي
وتقول حملتني
علي بعير بطيء
فجعل رسول
الله صلى الله
عليه وسلم
يمسح بيديه
عينيها
ويسكتها فأبت
إلا بكاء فغضب
رسول الله صلى
الله عليه
وسلم وتركها
فقدمت فأتت
عائشة فقالت
يومي هذا لك
من رسول الله
صلى الله عليه
وسلم إن أنت
أرضيتيه عني
فعمدت عائشة
إلى خمارها
وكانت صبغته
بورس وزعفران
فنضحته بشيء
من ماء ثم
جاءت حتى قعدت
عند رأس رسول
الله صلى الله
عليه وسلم
فقال لها رسول
الله صلى الله
عليه وسلم ما
لك فقالت ذلك
فضل الله
يؤتيه من يشاء
فعرف رسول
الله صلى الله
عليه وسلم
الحديث فرضي
عن صفية
وانطلق إلى
زينب فقال لها
إن صفية قد
أعيا بها
بعيرها فما
عليك أن
تعطيها بعيرك
قالت زينب أتعمد
إلى بعيري
فتعطيه
اليهودية
فهاجرها رسول
الله صلى الله
عليه وسلم
ثلاثة أشهر
فلم يقرب
بيتها وعطلت
زينب نفسها
وعطلت بيتها
وعمدت إلى
السرير
فأسندته إلى
مؤخر البيت
وأيست أن
يأتيها رسول
الله صلى الله
عليه وسلم فبينا
هي ذات يوم
إذا بوجس رسول
الله صلى الله
عليه وسلم
فدخل البيت
فوضع السرير
موضعه فقالت زينب
يا رسول الله
جاريتي فلانة
قد طهرت من حيضتها
اليوم هي لك
فدخل عليها
رسول الله صلى
الله عليه
وسلم ورضي
عنها
[-: 9117 :-] Enes b. Malik anlatıyor:
Safiyye, Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) ile beraber bir seferde idi
ve o gün kendisinin günüydü. Safiyye seyirde gecikince 'Resulullah (Sallallahu
aleyhi ve Sellem) onu karşıladı. Safiyye ağlıyor ve: "Beni yavaş giden bir
deveye bindirdin" diyordu. Nebi
(Sallallahu aleyhi ve Sellem) onun gözyaşlarını elleriyle silip
susturmaya çalıştı. Fakat o ağlamaya devam edince Resulullah ($ollollohu
",Ieyhi ve$ellem) kızdı ve onu bıraktı. Safiyye Ilerleyip Hz. Aişe'nin
yanına vararak: "Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'in benden razı
olmasını sağlarsan bu günüm senin olsun" dedi. Hz. Aişe, Yemen safranı ve
zafiran ile boyanarak başörtüsünü alıp biraz da üstüne su serpti ve onunla
örtündü. Sonra Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'in yanına gelip oturdu.
Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem):
"Ne oluyor
sana?" dedi. Hz. Aişe: "Bu, Allah'ın ihsanıdır. Dilediğine
verir" dedi. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) durumu anladı ve
Safiyye'den razı oldu. Sonra Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) Zeyneb'in
yanına gidip: "Safiyye'nin devesi yorulup takatsız kaldı. Senin deveni ona
versen nasıl olur?" deyince, Zeyneb: "Devemi alıp Yahudiye mi
vereceksin?" dedi. Bunun üzerine Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)
ondan üç ay ayrı kaldı ve odasına yaklaşmadı. Zeyneb kendini ve evini ihmal
etti. Kalkıp yatağını evin arka tarafına dayadı ve Resulullah (Sallallahu
aleyhi ve Sellem)'in kendisine geri geleceğinden ümidini kesti. Kendisi öyle
bir günde iken Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'in sesi geldi ve
Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem) içeri
girip yatağını eski yerine tekrar koydu. Zeyneb: "Ey Allah'ın Resulü!
Filan cariyem hayızlık halinden bu gün temizlendi. O senindir" dedi.
Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) onun yanına gitti ve Zeyneb'den razı
oldu.
Tuhfe: 428
Bu Hadisi: Kütüb-i
Sitte sahipleri içinde sadece Nesai rivayet etmiştir.