NESAİ SÜNEN-İ KÜBRA

Bablar    Konular    Numaralar

KİTABU İŞRATU’N-NİSA

<< 2373 >>

رفع المرأة صوتها على زوجها

56- Kadının Kocasına Karşı Sesini Yükseltmesi

 

أخبرني عبدة بن عبد الرحيم المروزي قال نا عمرو بن محمد يعني العنقزي قال أنا يونس بن أبي إسحاق عن عيزار بن حريث عن النعمان بن بشير قال استأذن أبو بكر على النبي صلى الله عليه وسلم فسمع صوت عائشة عاليا وهي تقول والله لقد علمت أن عليا أحب إليك من أبي فأهوى إليها أبو بكر ليلطمها وقال يا ابنة فلانة أراك ترفعين صوتك على رسول الله صلى الله عليه وسلم فأمسكه رسول الله صلى الله عليه وسلم وخرج أبو بكر مغضبا فقال رسول الله صلى الله عليه وسلم يا عائشة كيف رأيت أنقذتك من الرجل ثم استأذن أبو بكر بعد ذلك وقد أصطلح رسول الله صلى الله عليه وسلم وعائشة فقال أدخلاني في السلم كما أدخلتماني في الحرب فقال رسول الله صلى الله عليه وسلم قد فعلنا

 

[-: 9110 :-] Nu'man b. Beşir anlatıyor: Hz. Ebu Bekr, Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'in yanına girmek için izin isteyince Hz. Aişe'nin sesini yükselterek:

"Valiahi! Ali'yi babamdan çok sevdiğini biliyorum" dediğini duydu ve: "Ey falanın kızı! Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'e karşı sesini yükselttiğini görüyorum" diyerek üzerine yürüdü; ama Allah'ın Resulü (Sallallahu aleyhi ve Sellem) onu tuttu. Hz. Ebu Bekr kızgın bir şekilde çıkınca Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem): "Ey Aişe! Seni nasıl da adamdan kurtardım" dedi. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) ve Hz. Aişe'nin barıştığı bir zamanda Hz. Ebu Bekr girmek için izin istedi ve: "Kavga yaparken beni yanınıza aldığınız gibi barışık olduğunuz zamanda da girmeme izin veriniz" dedi. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Öyle yaptık" buyurdu.

 

Tuhfe: 11637

8441. hadiste tahrici yapıldı.

 

 

غضب المرأة على زوجها

57- Kadının Kocasına Kızması

 

أخبرنا علي بن حجر قال أنا علي وهو بن مسهر عن هشام عن أبيه عن عائشة قالت قال رسول الله صلى الله عليه وسلم إني لأعلم إذا كنت عني راضية وإذا كنت علي غضبى قلت بم تعلم يا رسول الله قال إذا كنت علي غضبى فحلفت قلت كلا ورب إبراهيم وإذا كنت عني راضية قلت كلا ورب محمد قلت صدقت يا رسول الله ما أهجر إلا اسمك

 

[-: 9111 :-] Hz. Aişe der ki: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Benden razı olduğun ve bana kızgın olduğun zamanı biliyorum" buyurunca: "Nasıl biliyorsun ey Allah'ın Resulü" diye sordum. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem):

"Eğer bana kızgın isen: «İbrahim'in Rabbi» diye yemin edersin. Eğer. benden razı isen: «Muhammed'in Rabbi» dersin" dedi. Ben de: "Doğru söyledin ey Allah'ın Resulü! Ben sadece ismini bırakıyorum" dedim.

 

Tuhfe: 17124

 

Diğer tahric: Hadisi Buhari (5228), Müslim (2439), Ahmed, Müsned (24012) ve İbn Hibban (7112) rivayet etmişlerdir.

 

 

هجرة المرأة زوجها حديث المتظاهرتين

58- Kadının Kocasından Ayrı Kalması ve Anlaşma Yapan iki Kadın

 

أخبرنا محمد بن عبد الأعلى قال ثنا محمد بن ثور عن معمر عن الزهري عن عبيد الله بن عبد الله بن أبي ثور عن بن عباس قال لم أزل حريصا أن أسأل عمر بن الخطاب عن المرأتين من أزواج النبي صلى الله عليه وسلم اللتين قال الله تعالى { إن تتوبا إلى الله فقد صغت قلوبكما } فحج عمر وحججت معه فلما كان ببعض الطريق عدل عمر وعدلت معه بالإداوة فتبرز ثم أتاني فسكبت على يديه فتوضأ فقلت يا أمير المؤمنين من المرأتان من أزواج النبي صلى الله عليه وسلم اللتان قال الله لهما { إن تتوبا إلى الله فقد صغت قلوبكما } قال عمر واعجبا لك يا بن عباس عائشة وحفصة ثم أخذ يسوق الحديث قال كنا معشر قريش قوما نغلب النساء فلما قدمنا المدينة وجدنا قوما تغلبهم نساؤهم فطفقن نساؤنا يتعلمن من نسائهم وكان منزلي في بني أمية بن زيد بالعوالي فغضبت يوما على امرأتي فإذا هي تراجعني فأنكرت تراجعني فقالت ما تنكر أأراجعك فوالله إن أزواج النبي صلى الله عليه وسلم ليراجعنه وتهجره إحداهن اليوم إلى الليل فانطلقت فدخلت على حفصة فقلت أتراجعين رسول الله صلى الله عليه وسلم قالت نعم قلت وتهجره إحداكن اليوم إلى الليل قالت نعم قلت لقد خاب من فعل ذلك منكن وخسر أفتأمن إحداهن أن يغضب الله عليها لغضب رسوله صلى الله عليه وسلم فإذا هي قد هلكت لا تراجعي رسول الله صلى الله عليه وسلم ولا تسأليه وسليني ما بدا لك ولا يغررك أن كانت جارتك هي أوسم وأحب إلى رسول الله صلى الله عليه وسلم منك يريد عائشة فكان لي جار من الأنصار وكنا نتناوب النزول إلى رسول الله صلى الله عليه وسلم فأنزل يوما وينزل يوما فيأتيني بخبر الوحي وغيره وآتيه بمثل ذلك وكنا نتحدث أن غسان تنعل الخيل لتغزونا فنزل صاحبي يوما ثم أتاني عشاء فضرب بابي ثم نادى فخرجت إليه فقال حدث أمر قلت ما حدث أحدث غسان قال لا بل هو أعظم من ذلك طلق النبي صلى الله عليه وسلم نساءه فقلت لقد خابت حفصة إذا وخسرت قد كنت أظن هذا كائنا حتى إذا صليت الصبح شددت علي ثيابي ثم نزلت فدخلت على حفصة وهي تبكي فقلت ثم ذكر كلمة معناها أطلقكن رسول الله صلى الله عليه وسلم قالت لا أدري هذا هو معتزل في هذه المشربة فلقيت غلاما له أسود فقلت استأذن لعمر فدخل الغلام ثم خرج إلي فقال قد ذكرتك له فصمت فانطلقت حتى أتيت المنبر فإذا عنده رهط جلوس يبكي بعضهم فجلست قليلا فغلبني ما أجد فأتيت الغلام فقلت استأذن لعمر فدخل الغلام ثم رجع إلي قال قد ذكرتك له فصمت فجلست إلى المنبر ثم غلبني ما أجد فرجعت إلى الغلام فقلت استأذن لعمر فدخل ثم خرج إلي فقال قد ذكرتك فصمت فوليت مدبرا فإذا الغلام يدعوني فقال ادخل فقد أذن لك فدخلت فسلمت على رسول الله صلى الله عليه وسلم فإذا هو متكئ على حصير قد أثر في جنبه فقلت أطلقت يا رسول الله نساءك فرفع إلي رأسه قال لا قلت الله أكبر لو رأيتنا يا رسول الله وكنا معشر قريش قوما نغلب النساء فلما قدمنا المدينة وجدنا قوما تغلبهم نساؤهم فطفق نساؤنا يتعلمن من نسائهم فغضبت يوما على امرأتي فطفقت تراجعني فأنكرت أن تراجعني فقالت ما تنكر أن أراجعك فوالله إن أزواج النبي صلى الله عليه وسلم ليراجعنه وتهجره إحداهن يوما إلى الليل فقلت لقد خاب من فعل ذلك منهن وخسر أتأمن إحداهن أن يغضب الله عليها بغضب رسوله صلى الله عليه وسلم فإذا هي قد هلكت فتبسم رسول الله صلى الله عليه وسلم فقلت يا رسول الله فدخلت على حفصة فقلت لا يغررك أن كانت جارتك هي أوسم وأحب رسول الله صلى الله عليه وسلم إلى منك فتبسم أخرى فقلت أستأنس يا رسول الله قال نعم فجلست فرفعت رأسي في البيت فوالله ما رأيت شيئا يرد البصر إلا أهبا ثلاثة فقلت يا رسول الله ادع الله يوسع على أمتك فقد وسع الله على فارس والروم وهم لا يعبدون الله فاستوى جالسا وقال أو في شك أنت يا بن الخطاب أولئك قوم قد عجلت لهم طيباتهم في حياتهم الدنيا فقلت استغفر لي يا رسول الله قال وكان أقسم ألا يدخل عليهن شهرا من شدة موجدته عليهن حين عاتبه الله

 

[-: 9112 :-] ibn Abbas anlatıyor: Ömer b. el-Hattab'a, haklarında: " ... Eğer ikiniz de Allah'a tövbe ederseniz, kaymış olan kalpleriniz düzelmiş olur ... " (Tahrim 4) ayeti inen, Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)'in iki hanımı kimdir, diye hep sormak istiyordum. Hz. Ömer hac etti ve ben de kendisi ile beraber hac ettim. Yolun bir yerinde iken Hz. Ömer bir tarafa gitti. Ben de beraberimde olan küçük su tulumuyla kendisi ile gittim. O ihtiyaç giderdikten sonra yanıma gelince ellerini yıkaması için kendisine su döktüm ve abdest aldı. O ara: "Ey Müminlerin emiri! Haklarında: « ... Eğer ikiniz de Allah'a tövbe ederseniz, kaymış olan kalpleriniz düzelmiş olur. .. » (Tahrim 4) ayeti inen, Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'in iki hanımı kimdir?" diye sordum. Hz. Ömer: "Sana şaşıyorum ey ibn Abbas! Onlar Aişe ve Hafsa'dır" deyip şöyle devam etti:

 

Biz -Kureyş topluluğu- kadınlara tahakküm eden bir kavim idik. Medine'ye geldiğimiz zaman kadınların kocalarına tahakküm ettiklerini gördük. Bizim kadınlarımız da bunu onlardan öğrenmeye başladılar. Benim evim beni Umeyye b. Zeyd oğulları yanında yüksek bir yerde idi. Bir gün ben hanımıma kızdım ve onun bana cevap verdiğini gördüm. Onun cevçıp vermesine karşı çıkınca: «Cevap vermeme niye karşı çıkıyorsun? Valiahi, Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)'in hanımları ona cevap verirler ve bazen de birinin onu gün boyunca akşama kadar terkettiği olur» dedi. Ben de bunun üzerine Hafsa'nın yanına gittim ve:

 

«Sen, Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)'e cevap verir misin?» dedim. O: «Olur» deyince: «Birinizin onu gün boyu akşama kadar terk ettiği de oluyor mu?» dediğimde, yine: «Evet» dedi. Ben de: «Sizden bunu yapan hüsrana ve zarara uğramıştır. Sizden biriniz Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)'in gazabından dolayı Allah'ın öfkesine uğramayacağına dair emin olabilir mi? O, mutlaka helak olur. Sen, Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)'e karşı cevap verme ve ondan bir şey istemeyip aklına geleni benden iste. Kumanın senden daha güzel ve Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)'in yanında senden daha sevimli olması seni aldatmasın» dedim." Burada Hz. Aişe'yi kasdetti.

 

Ensar'dan bir komşum vardı ve Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'in yanına bir gün ben, bir gün o nöbetleşe inerdik. Bana, Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'e gelen vahyi ve başka haberleri getirirdi. Ben de ona bunun gibi haberler getirirdim. Bu ara biz aramızda Gassan'lıların savaş için atlarını nalladığını konuşurduk. Bir gün arkadaşım Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'in yanına indi ve akşam gelip kapımı çalarak beni çağırdı. Ben yanına geldiğimde:

 

"Bir olay oldu" diye sorunca, ben: "Ne oldu? Gassan'lılar mı geldi?" dedim. O:

"Hayır! Daha kötü. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) hanımlarını boşadı" deyince, ben de: "Hafsa hüsrana ve zarara uğrayanlardan oldu. Bunun böyle olacağını biliyordum" dedim. Sabah namazını kıldıktan sonra elbiselerimi giyip aşağıya indim ve Hafsa'nın yanına geçtim. O ağlıyordu." -Sonra buna benzer bir şeyler söyledi.- "Ona: «Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) sizi boşadı mı?»" dediğimde: "Bilmiyorum! Kendisi şu yatak odasına çekildi" cevabını verdi. Ben de onun siyah kölesini çağırdım ve: "Ömer için izin iste" dedim. Köle içeri geçip geri çıktı ve yanıma gelip: "Ona geldiğini söyledim cevap vermedi" dedi. Ben de minberin yanına gittim orada bir grubun oturduğunu gördüm. Bazıları ağlıyordu. Ben de biraz oturduktan sonra bu yaşananlar bana ağır geldi ve tekrar kölenin yanına gittim ve: "Ömer için izin iste" dedim. Köle içeri girip tekrar çıktı ve yanıma gelip: "Ona geldiğini söyledim, ama cevap vermedi" dedi. Minbere oturdum. Yine durum bana ağır geldi ve bir daha kölenin yanına gidip:

"Ömer için izin iste" dedim. Köle bir daha içeri girip geri çıktı ve yanıma gelip:

"Ona geldiğini söyledim, yine cevap vermedi" dedi. Ben de döndüm ve gidiyordum ki köle beni çağırıp: "Gir, sana izin verdi" dedi.

 

içeri girip Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'e selam verdim. Kendisi hasıra yaslanmış ve hasırın izi yan tarafına çıkmıştı. "Ey Allah'ın Resulü! Hanımlarını boşadın mı?" dedim. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) başını bana kaldırıp:

"Hayır" deyince: "Allahu Ekber! Ey Allah'ın Resulü! Bizleri bir görseydin! Biz Kureyş topluluğu- kadınlarına sözü geçen bir kavimdik. Medine'ye geldiğimiz zaman kavmin kadınlarının kocalarına galip geldiklerini gördük. Bizim kadınlarımız da bunu onlardan öğrenmeye başladı. Ben de bir gün hanımıma kızdım ve o da bana cevap vermeye başladı. Onun cevap vermesine karşı çıkınca: «Niye cevap vermeme karşı çıkıyorsun? Valiahi, Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'in hanımları ona cevap verirler ve bazen de birinin onu gün boyunca akşama kadar terkettiği olur» dedi. Ben de: «Onlardan bunu yapan kişi hüsrana ve zarara uğramıştır. Onlardan biri, Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'in gazabından dolayı Allah'ın gazabına uğramayacağına dair emin olabilir mi? O mutlaka helak olur» dedim. Bunun üzerine Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) tebessüm etti. Ben de: "Ey Allah'ın Resulü! Hafsa'nın yanına girdim ve: «Kumanın senden daha güzel ve Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'in yanında senden daha sevgilli olması seni aldatmasın» deyince, Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) bir daha tebessüm etti.

"Ey Allah'ın Resulü! Seninle sohbet etmek istiyorum" dediğimde: «Olur» dedi ve yanına oturdum. Başımı kaldırıp odaya baktığımda valiahi üç deriden başka göze çarpan bir şey yoktu. "Ey Allah'ın Resulü! Ümmetine Allah'ın (rızık) vermesi için dua et. Farisilere ve Rumiara kendisine tapmadıkları halde rızık vermiştir" dedim. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) oturduğu yerde doğruldu ve: "Sen şüphe içinde misin ey Hattah'ın oğlu? O kavme iyi amellerinin karşılığı dünya hayatlarznda verildi" buyurdu. Ben de: "Bağışlanmam için bana mağfiret dile, ey Allah'ın Resulü!" dedim. Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) kırgınlığından dolayı hanımlarının yanına bir ay boyunca girmemeye yemin etmişti. O zaman Allah, ona bundan dolayı sitem etti.

 

10080 ve 11546. hadislerde tekrar gelecektir. 2453. hadiste muhtasar olarak geçti.  -  Tuhfe: 10507

 

Diğer tahric: Hadisi Buhari (89 (2468, 4913, 4914, 4915, 5191, 5218, 5843, 7256), e!-Edebu'l-Müfred (835 Müslim 1479 (32, 33, 34), Ebu Davud (5201), İbn Mace (4153), Tirmizi (2691, 2461, 3318), Ahmed, Müsned (222, 339) ve İbn Hibban (4268) rivayet etmişlerdir.

 

 

اعتزال الرجال نساءه

59- Kişinin Hanımlarından Ayrı Kalması

 

أخبرنا يوسف بن سعيد قال نا حجاج عن بن جريج قال أخبرني يحيى بن عبد الله بن صيفي أن عكرمة بن عبد الرحمن بن الحارث أخبره أن أم سلمة أخبرته أن النبي صلى الله عليه وسلم حلف لا يدخل على بعض أهله شهرا فلما مضى تسعا وعشرين يوما غدا عليهن فقيل له إنك حلفت أن لا تدخل عليهن شهرا قال إن الشهر يكون تسعة وعشرين يوما

 

[-: 9113 :-] Ümmü Seleme'nin bildirdiğine göre, Nebi (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) hanımlarından bazısının yanına bir ay boyunca girmemeye yemin etti. Yirmi dokuz gece geçtikten sonra onların yanına girdiğinde, ona: "Bir ay boyunca yanlarına girmeyeceğine dair yemin etmiştin" denildi. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Bir ay, yirmi dokuz gündür" buyurdu.

 

Diğer tahric: Hadisi Buhari (1910, 5202), Müslim (1085), İbn Mace (2061) ve Ahmed, Müsned (26683) rivayet etmişlerdir.

 

 

أخبرنا يوسف بن سعيد قال نا حجاج عن بن جريج قال أخبرني أبو الزبير أنه سمع جابرا يقول اعتزل رسول الله صلى الله عليه وسلم نساءه شهرا فخرج صباح تسعة وعشرين فقال النبي صلى الله عليه وسلم إن الشهر يكون تسعة وعشرين ثم صفق نبي الله صلى الله عليه وسلم بيديه ثلاثا مرتين بأصابع يديه كلها والثالثة بالتسع منها

 

[-: 9114 :-] Cabir anlatıyor: "Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) hanımlarından bir ay boyunca ayrı kaldı. Yirmi dokuzuncu günün sabahı Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem) yanımıza geldi ve: «Bir ay, yirmi dokuz gündür» dedi. Sonra bütün parmaklarıyla ellerini iki defa birbirine vurdu ve üçüncü defada dokuz parmağıyla ellerini birbirine vurdu.,,

 

Tuhfe: 2819

 

Diğer tahric: Hadisi Müslim 1084 (23, 24), Ahmed, Müsned (14527) ve İbn Hibban (3452) rivayet etmişlerdir.

 

 

هجرة الرجل امرأته

60- Kişinin Hanımını Terketmesi

 

أخبرنا محمد بن بشار قال نا يحيى عن بهز قال حدثني أبي عن جدي قال قلت يا رسول الله نساؤنا ما نأتي منها أم ما ندع قال حرثك أنى شئت غير أن لا تقبح الوجه ولا تضرب وأطعمها إذا طعمت واكسها إذا اكتسيت ولا تهجرها إلا في بيتها كيف وقد أفضى بعضكم إلى بعض إلا بما حل عليها

 

[-: 9115 :-] Behz, babasından, o da dedesinin şöyle dediğini bildirir: "Ey Allah'ın Resulü! Kadınlarımıza nerelerinden yaklaşıp, nerelerinden uzak duralım?" diye sorduğunda Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "0 senin tarlandır, tarlana istediğin gibi yaklaş. Ona çirkinsin deme, dövme, yediğin zaman yedir, kendine giyecek aldığında ona da al, onu kendin evin dışında ondan uzak durma. Vaktiyle siz, onun özürlü olduğu zamanlar dışında birbirinizle içli dışlı olduğunuz halde nasıl böyle yaparsın?" buyurdu,

 

Tuhfe: 11385

9106, hadiste tahrici yapıldı.

 

 

كم تهجر

61- Kadından Ne Kadar Ayrı Durulur?

 

أخبرنا محمد بن رافع قال نا شبابة قال نا شعبة عن منصور عن أبي حازم عن أبي هريرة عن النبي صلى الله عليه وسلم قال لا هجرة فوق ثلاث ومن هاجر فوق ثلاث فمات دخل النار

 

[-: 9116 :-] Ebu Hureyre'nin bildirdiğine göre, Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Kişinin hanımından üç günden fazla ayrı kalması caiz değildir. Her. kim üç günden fazla ayrı kalır da o zaman zarfında ölürse cehenneme girer" buyurdu.

 

Tuhfe: 13432

 

Diğer tahric: Hadisi Ebu Davud (4914) ve Ahmed, Müsned (9092) rivayet etmişlerdir.

 

 

أخبرنا محمد بن خلف قال ثنا آدم قال نا سليمان بن المغيرة قال ثنا ثابت البناني عن أنس بن مالك قال كانت صفية مع رسول الله صلى الله عليه وسلم في سفر وكان ذلك يومها فأبطت في المسير فاستقبلها رسول الله صلى الله عليه وسلم وهي تبكي وتقول حملتني علي بعير بطيء فجعل رسول الله صلى الله عليه وسلم يمسح بيديه عينيها ويسكتها فأبت إلا بكاء فغضب رسول الله صلى الله عليه وسلم وتركها فقدمت فأتت عائشة فقالت يومي هذا لك من رسول الله صلى الله عليه وسلم إن أنت أرضيتيه عني فعمدت عائشة إلى خمارها وكانت صبغته بورس وزعفران فنضحته بشيء من ماء ثم جاءت حتى قعدت عند رأس رسول الله صلى الله عليه وسلم فقال لها رسول الله صلى الله عليه وسلم ما لك فقالت ذلك فضل الله يؤتيه من يشاء فعرف رسول الله صلى الله عليه وسلم الحديث فرضي عن صفية وانطلق إلى زينب فقال لها إن صفية قد أعيا بها بعيرها فما عليك أن تعطيها بعيرك قالت زينب أتعمد إلى بعيري فتعطيه اليهودية فهاجرها رسول الله صلى الله عليه وسلم ثلاثة أشهر فلم يقرب بيتها وعطلت زينب نفسها وعطلت بيتها وعمدت إلى السرير فأسندته إلى مؤخر البيت وأيست أن يأتيها رسول الله صلى الله عليه وسلم فبينا هي ذات يوم إذا بوجس رسول الله صلى الله عليه وسلم فدخل البيت فوضع السرير موضعه فقالت زينب يا رسول الله جاريتي فلانة قد طهرت من حيضتها اليوم هي لك فدخل عليها رسول الله صلى الله عليه وسلم ورضي عنها

 

[-: 9117 :-] Enes b. Malik anlatıyor: Safiyye, Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) ile beraber bir seferde idi ve o gün kendisinin günüydü. Safiyye seyirde gecikince 'Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) onu karşıladı. Safiyye ağlıyor ve: "Beni yavaş giden bir deveye bindirdin" diyordu. Nebi  (Sallallahu aleyhi ve Sellem) onun gözyaşlarını elleriyle silip susturmaya çalıştı. Fakat o ağlamaya devam edince Resulullah ($ollollohu ",Ieyhi ve$ellem) kızdı ve onu bıraktı. Safiyye Ilerleyip Hz. Aişe'nin yanına vararak: "Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'in benden razı olmasını sağlarsan bu günüm senin olsun" dedi. Hz. Aişe, Yemen safranı ve zafiran ile boyanarak başörtüsünü alıp biraz da üstüne su serpti ve onunla örtündü. Sonra Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'in yanına gelip oturdu. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem):

 

"Ne oluyor sana?" dedi. Hz. Aişe: "Bu, Allah'ın ihsanıdır. Dilediğine verir" dedi. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) durumu anladı ve Safiyye'den razı oldu. Sonra Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) Zeyneb'in yanına gidip: "Safiyye'nin devesi yorulup takatsız kaldı. Senin deveni ona versen nasıl olur?" deyince, Zeyneb: "Devemi alıp Yahudiye mi vereceksin?" dedi. Bunun üzerine Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) ondan üç ay ayrı kaldı ve odasına yaklaşmadı. Zeyneb kendini ve evini ihmal etti. Kalkıp yatağını evin arka tarafına dayadı ve Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'in kendisine geri geleceğinden ümidini kesti. Kendisi öyle bir günde iken Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'in sesi geldi ve Nebi  (Sallallahu aleyhi ve Sellem) içeri girip yatağını eski yerine tekrar koydu. Zeyneb: "Ey Allah'ın Resulü! Filan cariyem hayızlık halinden bu gün temizlendi. O senindir" dedi. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) onun yanına gitti ve Zeyneb'den razı oldu.

 

Tuhfe: 428

 

Bu Hadisi: Kütüb-i Sitte sahipleri içinde sadece Nesai rivayet etmiştir.